Bolum 11 / Iguazu – Brezilya – Arjantin / Mavi Yoldas

Icim icime sigmiyor ama disarisi buyuk, disarisi dunya…  Paraguay’in Del Este sehrinde, yoldaslik teklifimi geri cevirmeyen guzel bisikletim GPA ile yola dustum… Kafamda sapkam, agzimda bu an icin sakladigim puro 🙂 Unesco tarafindan Dunya mirasi listesine alinmis olan Iguazu Selalelerini gormeye gidiyorum…

Del Este sehri, Paraguay’in Brezilya’ya sinir sehri.Paraguay cikisini inanilmaz keyifle yapip, Brezilya sinirlarina ayni keyifle, bir kopruden gecerek devam ettim.

Brezilya’nin para birimi Real.Ve bu kitanin en pahali ulkesi diyebiliriz.O yuzden, guzel aksami, biraz da bisikletimin heycani ile Arjantin’in Puerto  Iguazu kentinde sonlandirmaya karar verdim. 🙂 Yol ustundeki hos kadinlara selam vermekten de geri kalmadim 🙂 Hem  Latin kadinlari begenilmekten hoslaniyorlar.E hazir tam yerine Brezilya’ya gelmisken, haylazlik yaptim  azicik.

Kaldirimda otobus bekleyen tatli kizlara ‘oyeee Cika 🙂 yani  (hey fistik) diyip, sonra onlarin minik gulumseyislerini gorup keyfime keyif kattim 🙂

Geldim Brezilya cikisina.Bu arada kusura bakmayin size kilometre bilgisi vermeyecegim.Kilometre saatimin olmayisindan degil, mevzumuz ‘kac kilometre yaptin abi’ olmasin icin, kilometre hesabi adina tek kelime etmeyecegim size…

Brezilya cikisinda, arabalar ile ayni siraya girdim.Sira bana gelince, polis ‘aaa Turkiye’ diyip arapca konusmaya basladi benimle.Once gorevlinin Turkiye’de arapca konusuldugunu sandigini dusundum.Ve anlik bir korkuya kapildim 🙂 Epeydir Turkiye’den uzagim, sakin boyle bir sey olmasin… ‘Hayaldi gercek oldu’ demeye alistik.Aldigim haberlere gore benzin 4.5 lira olmus falan… Neyse kadinin annesi Suriye’liymis.Arapca bilmiyorum ama bir sarki vardi, cok severim dedim ” Ayyyyyysa ayyyysa e kotuva… ” hatunun da adi Aysa olmaz mi 🙂 Bir sure sarkiyi soyledik, muhabbet ettik falan… Pasaport kontrolu icin bekleyen arabalar 10 u gecince ben ufaktan e hadi gorusuruz e getirdim muhabbeti 🙂 Dunya, guzel ‘memleket’ yahu 🙂

Gece Puerto Iguazu’ya vardim, hemen bir hostel buldum… Yarin Selalelere gidilecek 🙂

Otobuse atlayip 20 dakikalik yolculuktan sonra Cataratas (selale) girisine geldim.Arjantinliler 10 dolar, diger milletler 25 dolar oduyorlarmis girmek icin.Dedim ki gorevliye ‘ yahu ben Jorge Luis Borges’i (Arjantinli sair),  Eva Peron’u (Arjantinli kadin haklari savunucusu guzel insan) , Tango’yu ve Mate’yi cok seviyorum, Arjantinli sayilirim 🙂 Gorevli benim bu sempatik sozlerimi sadece sempatik buldu ve 25 dolar odemek zorunda oldugumu soyledi. Neyse odeyip girdik bakalim.

Yukardaki fotograf, selaleye giden kucuk yollarin bekcileri olan karinca yiyenler… Once insan biraz cekiniyor ama, sonra alisiyorsun yavas yavas…

Burada binlerce turden kelebek var…

Kelebekler, bu yerin, bir ruyaya donmesi icin caba veren kucuk canlilar… Ancak, bu festivalin katilleri, turistler, burayi talan etmis durumda… Sen gel, bu guzelim cografyanin merkezine restorant ac, dondurma, bira falan satan marketcikler kondur… Hemen ruhumda bir daralma basladi… Boyunlarindaki koca fotograf makinelerine ragmen, suratlarindaki fakir gulumseme ile, parali insanlar… Sirf anlatacaklari bir seyler olsun icin buraya gelip, iclerindeki kotu havayi bir turlu degistiremeyen,  ceplerinin yesiline ragmen, kalpleri gri olan yazik vatandaslar…

Bir an geldi… Aman dedim yoksa suanda, ben de onlar gibi mi oldum? Sellaleyi izlemeye durdum sonra… Tam kalbimin atmosferi , dun sahip oldugu mavi rengi yeniden kusanacakken, kocaman korkuluklar, bana, yalan bir gosterinin ikinci sahnesinde oldugumu hissettirdi.Evet evet, malesef dev selalelerin cikardigi gurultu, benim korkuluklarin arkasinda olmamdan dolayi ses tellerini yitirdi…

Size ‘ yahu hic gerek yok buraya gelmeye ‘ demeyecegim.Gelin, hissetmeye calisin burayi… Bir seyler degisir eminim.Ama kimse benden ‘Ya Iguazu selalelerine gittim, inanilmazdi, buyuleyiciydi…’ dememi beklemesin 🙂 Fikret Kizilok’un ‘Gidiyorsun’ sarkisini sadece bir defa dinlemek, daha buyuleyici benim icin… (tavsiye ederim.)

Ertesi gun sabah erkenden dustum yola… Gunes’e, Merhaba’dan Hoscakal’a kadar sarkilar soylemeyeli cok zaman oldu 🙂 Yolum guneye dogru, soranlara ‘Buenos Aires’e diyorum ama… Kesinlikle bir planim yok…

Gunes, gokyuzundeki yerini almaya  basladikca, trafik cogaliyor… Yol ise sasilacak olcude dar.Ve ben kask alamadim GPA ile birlikte… Yuzumdeki ifadenin nedeni mutsuzluk degil, fotograf cekmek istemem ve makineye bakacak surem olmadigini bilmem.Suan GPA’nin oldugu yer, yolda nadiren karsilastigim alanlardan birisi.Bu arada, her durup dinlendigim sirada, GPA’nin yaninda duran mate cayimi yudumluyorum 🙂

Yolda koca koca rampalar ve alabildigine rutubet var.Ama yalnizca bundan ibaret degil, sagim solum yesil… Havada ask’dan ziyade Ozgurluk kokusu var…

Cogu zaman, ozellikle rampa inerken, siyah ve yabani atlar ile birlikteyim , ama onlarin ustunde degil, onlarin yanindayim, ben de kosuyorum sanki… Hangi sarkiyi ilistirecegimi dusunurken dudagima, ‘dusunme’ diyor doga, kus seslerinden olusan Doga korosunun enstrumansiz kismiyla 🙂

Sarhosluk benimkisi… Ozgurlukten ‘ayilmamak’… Bisikletin hediyesi, onceki yollarda bana kazandirdigi dostluklar, sevmeler… Bir daha, bir daha baslamak zaten guzel olan bir hayata…

Yol ustunde, muz ve cesitli agac kokleri satan cingeneler var…

Ulkelerin, hep sinirlarina yakin yasarlar, fakirler… Ne trajiktir, her an sinir ulkesine gonderilme tedirginligi ile cocugunun saclarini tarayan annenin aceleciligi…

Cingenelerin masasinda cesit cesit yemek yoktur… Ama masa ortuleri rengarenktir.Onlar ki , cenazelerinde bile dans ederler.Ben de MP3 calarimdaki tek roman sarkisini (Goran Bregovic’den) denk getirip, bisiklet ustunde cingene dansi ile huznumden bir demet yaptim ,  dagita dagita devam ettim yoluma…

Koprulerden gectim… Gulumsemekten konusma zorlugu cektigim, vidyolar kaydettim 🙂 Ve yolda beni goren insanlarin suratima kocaman baktiklarini fark ettim.Neden boyle bakiyorlar biliyor musunuz? ‘Ulan adama bak… Bu bisikletle yolda, aceba mutlu mu? ” diye bakiyorlar.Siz siz olun, sakin asik suratla bisiklet surmeyin.Yarardan cok zarariniz dokunur insanlara bilesiniz 🙂

Insanin ne cok vakti var dusunmeye… Neyse.Yol bol rampali devam etti 🙂 Yoldasim GPA her dakika biraz daha agirlasti 🙂 Ama tasidigi yuk de az degil.Adi yeter 🙂

Simdi size GPA’dan bahsedeyim 🙂 Yillar once, yol arkadasim, guzel dostum Tasdelen, Gokova Pedallarimin Altinda’ adinda bir bisiklet bulusmasindan bahsetti. Turkiyenin her kosesindan bisikletciler bulusuyorlar ve Gokova bolgesini turluyorlarmis.Ben tabi heycanla dedim ki ‘yahu Mumcu’da geliyor mu Tasdelen 🙂 ‘Butun guzel insanlar geliyorlar Sn.Alacam’ dedi Tasdelen 🙂

Ahmet Mumcu, 60 dan fazla ulke gezmis olmasina ragmen, icindeki kesf etme duygusunu yani cocuklugunu kaybetmemis, inanilmaz mutevazı bir gezgindir.Yasami, yureginden yol olarak geciren bir cok insan icin idoldur o…

Gokova Pedallarimin Altinda organizasyonunun 3. sune ancak yetisebildim.200’e yakin bisikletci, Turkiyenin hemen her sehrinden bisiklet severler, hatta birkac yurtdisi katilimcisinin da bulundugu bir bisiklet festivali 🙂  Sarkilar, sohbetler… GPA’yi yasamis bircok kisi icin, anlatilamaz bir paylasimdir bu organizasyon.

Neyse, GPA’nin bana kazandirdigi dostluklara itafen, bisikletimin adini GPA koydum.Ve simdi, yani GPA 5′ i iple cektigimiz su gunlerde, anisini Latin Amerika topraklarina ilistiriyorum 🙂 Ahmet dostum da dahil, onlarca dostumun hafifden gulumsedigini gorur gibiyim 🙂

Bu arada, Ahmet ve Ibrahim dostlarim yeni bir yolculuga cikiyorlar Temmuz 2011’de.Dogu Avrupa’yi turlayacaklar… Bu turun amacini soyle belirtmis dostlarim ; ”

? 1- Dünyamızdaki Nükleer tehlikeye ve Küresel ısınmaya dikkat çekmek, Bisikleti çevreci bir ulaşım aracı olarak ön plana çıkartmak,
? 2- Bisiklet sporu konusunda oluşmuş psikolojik sınırları yıkmak, yapılabilirlik çıtasını yükseltmek,
? 3- Gençlerde biz de yapabiliriz duygusunun yerleşmesini sağlamak..Her yaştaki insanı spora özendirmek.. Başarma duygusuyla kişisel gelişimlerine katkıda bulunmak..? 4- Çocukların daha iyi birer yurttaş olabilmeleri için sağlık, disiplin, planlama, özveri, cesaret ve azim değerlerini işlemek, onları doğaya sahip çıkmaları için teşvik etmek,
? 5- Rota üzerinde Bisiklet dostlukları kurmak.. Kültürümüzü tanıtmak…
? 6- Genellikle yabancıların gerçekleştirdiği bu gibi yolculukların, bizler tarafından da yapılabilirliğini duyurmak ve yurtdışında oluşan ?Türk ? imajının pozitif dönüşümüne  katkı sağlamak.. ”

( Bu turu , Ibrahim dostun blogundan takip edebilirsiniz Gezgin Bisiklet

Su guzellige bakar misiniz? Hepimiz birbirimizden bir seyler ogreniyoruz, sevdayi buyutuyoruz.Ben henuz kendi icimdeki devrimi yeni yeni gerceklestirdigim icin, Turkiye’de, dostum Serkan Tasdelen ile birlikte yaptigimiz iki sosyal projenin disinda, insanlik ve doga adina yaptigim bir tur yok.E simdi boyle iki guzel dostumun, kafa kafaya verip, hem dostluklarini buyutecekleri, hem birseyleri degistirecekleri bir turu gerceklestirdiklerini gorunce, aklimda tilkiler dolasmaya basladi 🙂

Hep diyorum, her yol, bir sonraki yolun önsözüdur diye 🙂 Azcik bekleyin 🙂

Tesekkurler olsun hepinize 🙂

Yoldaki rampalar irilesmeye basladi 🙂 Artik Rock muzik dinlemeye baslamanin zamani 🙂 Enes’in , ben Turkiye’den ayrilmadan once MP3 calarima yukledigi Kurban sarkilarini ne zaman dinleyecegim diye merak edip duruyordum 🙂 Gun bugundur 🙂

Sevgiyle Kalin guzel dostlarim 🙂

Bolum Vidyolari;

http://www.youtube.com/watch?v=RtJHj_tNGjA   (Matem bitiyor )

http://www.youtube.com/watch?v=AZZm-lAtcpE  ( Ozgur Ruh )

 


“Bolum 11 / Iguazu – Brezilya – Arjantin / Mavi Yoldas” için 9 yanıt

  1. merhaba dostum, yola devam. aslında bisikletli olmana çok sevindim adım adım yaşayacaksın;)
    adım adım yaklaşacaksın…
    seni özledik.
    çocuk

  2. yolun açık olsun yeğen teyzen sana hayran:)))

  3. Oraların keyfini çıkar. Kendine iyi bak. Bakarsın oralarda yolumuz kesisir. Slm.

  4. sevgili feyyaz sesini duymak ne güzel, hele kahkahalarını…yolun açık olsun.sevgiyle kal…

  5. tamam işte… seni senden başka kime emanet edeceğimizi bulduk… artık GPA ya emanetsin….

  6. Yolda olmayı özlediğimden olsa gerek keyifli inceledim siteyi, sonra kendime kızdım hatta öfkelendim, iş hayatı böyle bişey işte ekmek parasının peşindeyken bir çok güzelliğinin farkına varamıyoruz, neyse aslında kelimeler boğazıma takılıyor, söyleyecek çok şey var ama.., kısmet olur bir gün karşılıklı paylaşırız, yolun açık, şansın bol olsun, sevgi ve selamlar.
    Cemal ATASOY

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir