Bolum 4 / El Chalten & Bariloche – Arjantin / Por Favor (LUTFEN)

El Chalten’den ayrilma vakti… Gereginden fazla durmak pek yarasmiyor ruhuma.

Birlikte bekleyelim diyen Fransiz arkadasi ‘yurumek istiyorum’ diyip biraktiktan sonra 5 saat kadar yurudum.Kimsecikler almadi beni arabasina.Cok az insanin kullandigi bir yol.Aksam oldu tabi, biraz su biraz ekmek… Gunesi batarken goruyunce, bir gun daha yasandi diyorum, yuzunde bir gulumseme…  Cadirimi kurdum.Cok ruzgar oldugu icin icine belki 20 tane tas koymak lazim.Oyle kazik falan cakilmiyor bu topraga 🙂 Patagonya bolgesinde Dolunay boyle mi guzel olurmus arkadas…

Temiz bir uykudan sonra gunesi selamladim cadirimdan.Otostop vakti 🙂 Benim cadirimi ve bolgenin senligini gostereyim size 🙂

Su kucuk mavi olan benim cadirim :))

Saatler gecti, ben gectim… Kulagimda Bob Marley, ufak ufak adimlarla dans ederek otostop cekmeye devam ettim.Sonra bir araba durdu.Adam Turkiye’den geldigimi ogrenince ‘ne isin var burada’ diye sordu.Dunya haritasinda oldugum yeri gozumun onune getirmeye calistim, ciddi ciddi dusundum sonra ; Ne isim vardi burada? En son ne zaman tam olarak doymustu karnim? Donmek isteyecek miydim dogdugum yere? Sonra Tres Lagos diye bir minicik kasabaya geldim.Yemek onemli benim icin.Doymasam bile beslenmem gerekiyordu.Bilirsiniz ikisi cok farkli seylerdir.Bir markede girip birseyler aldim.

Cocuklari severim bilirsiniz.Temizdir onlar, daima… Fotograflayayim dedim su ufakligi.10 dk sonra annesiyle birlikte geldi, neden oglumun fotografini cekiyorsun gibi birsey soyledi sanirim.Fircayi yedikten sonra, bu toraklardaki  insanlarin cocuklarina olan ilgisini tekrar dusundum.Onceki bolumden hatirlarsiniz, gecekondu evinin bahcesine salincak kuran cocugun hikayesini…

Burasi unlu rota 40 yol ayrimi.Buradan kuzeye giden tek yol burasi.Insanlar (turistler) bu yolu otobusle gitmeye cekiniyorlarmis.Toz toprak ve tas dolu, ayrica resmen off-road pisti gibi.

Sponsorumun adini yazayim dedim 🙂 eee o kadar yardimci oldu bana, yol acti, beni maviye dondurdu 🙂

Gunes yavas yavas ilerliyor.Ben de her cocuk gibi, gunes evine gidiyor sanirdim geceleri 🙂 Gunesin evi olmadigini fark ettim, o baska yere gidiyordu… Hemen kendimle kiyasladim, uyudugum 5 saate bir daha yandim.Saatler gecti ,belki n20 araba ancak gecti yoldan.Ben de bir kartona ispanyolca ‘LUTFEN’ yazdim.

Gece yuzumde bir acidir ki… Hayirdir dedim, megersem gunes altinda beklemekten, gunesi izleyip saati tahmin etmeye calismaktan (cok eglencelidir)yanmis suratim.Neyse sabahi ettim.Baktim hava kapali.Eyvah dedim, dakikalar icinde topladim cadirimi.Hemen yola dustum.Ne gelen var ne gecen.Taa geride bir benzin istasyonu varmis.Yurudum, elimde ispanyolca sozlugu, gorevli kadina sordum, otobus varmi falan diye.Yok dedi.Sadece otostop ile gelebiliyormussun buraya 🙂 Oh ne guzel dedim, benzinlige girip cikan arabalarin onune cikip, gidecegim yeri soylemeye basladim.Sonra kadin benim yerime bunu yapacagini soyledi.

Aldim elime gunlugumu, biseyler karaladim (gunluk dediysem de oyle tarih falan atmiyorum, canim istediginde yaziyorum.) Derken sanirim 2 saat falan gecti bir otobus geldi.Icinden o fransiz otostopcu Albon indi 🙂 hemen yanima geldi.1.5 gun beklemis kimse gecmemis, o da otobuse atlayip otostop yapmayi buyuk bur sehirde deneyecekmis.Soforle konustuk, normalde 120 TL kadar olan bileti bana 50 liraya satmayi teklif etti.Kabul ettim.atladim otobuse.Saatlerce gittik…. Perito Monero ya ulastik.Gece Albon ile kamp atip, sabah yola koyulacagiz.Albon Fransiz ama 4 yildir Barcelona’da yasiyormus, inanilmaz zeki bir adam, ispanyolcasi cok iyi.Konusmayi cok seviyor.

E adam fransiz olunca, Bizet’ in Carmen’inden basladik sohbete, Fransiz ressam Dubuffet ile devam eetik sohbete.Bir Carmen soyleyisim var ki duymaniz lazim 🙂 Benzin istasyonunun kafesinde birer kahve icip yola koyulduk 🙂

Dedim  ki bilader bak, iki kisi otostop cekmek zor oluyor, ben senin ekmegine mani olmayayim 🙂 Yok illa beraber gidelim dedi 🙂 Sanirim yalnizliktan hoslanmiyor artik.Neyse 20 dk kadar yuruduk, sahirden ciktik ben koluma ‘Lutfen’ yazdim 🙂 gule gule devam ettik yola.O da Bolson denen Hippi sehrine gidiyor ben de 🙂

Por Favor kelimesini cok seviyorum 🙂 Neyse.Bir araba durdu, konustuk, Elbolsana giden iki genc.Yaklasik 350 km falan sanirim.Mate hazir zaten 🙂 Mate muzik esliginde yola koyulduk.Nefis bir muzik caliyordu teyipte.

Meger cocuklardan birisi ressam birisi muzisyenmis 🙂 Basladik sohbete, Farid Farjad’dan Robert Schumann ‘a , Frida Kahlo’dan Dali’ye…  Ah bir de felsefe ile ilgilenen birisi olacakti ki arabada 🙂 Sanirim dil ile ilgili pismanlik duydugum tek an bu oldu…

Benim yanimdaki Ramiro ressam, onun yanindaki Alan muzisyen.Buenos Aires’de universte okuyorlar yaptiklari sanat ustune.En sagda duran ise Albon.Adamla bir suru yol geldik meslek sormadik birbirimize 🙂

Yukarda yazmistim, Albon ile kahve ictik benzin istasyonunda diye.Heh iste, biz kahve icerken Ramiro ve Alan istasyondan benzon almaya gelmisler ve rassam olan arkadas , Albon ve benim resmimizi yapmis.Yolda arabalarina bindikten sonra reesmi gosterdi bize 🙂 ‘resmen’ sok olduk 🙂 Ramiro surekli resim yapiyor…

El Bolson’a geldik.Hippiler ile dolu, sokak muzigi, takilar… Fazla kalabalik geldi bize.Bu arada Ramiro nun dogum gunuymus bugun.Albon ve ben alisveris yaptik.7-8 saat yolculuk yaptik cocuklarla, minnettarlik gostergesi bir bakima.Fernet diye bir alkol var burda ondan aldik.Litresi 10 tl kadar ve %45 alkollu.Bizim raki gibi… ama su ile degil kola ya da asitli baska bir icecekle karistiriyorsun.

Gece Ramironun dogum gunu vesilesine yola devam ettik, hepimizin gitmek istedigi, yaklasik 200 km uzakliktaki San Carlos de Bariloche’ye ulastik.Sanirim 03.30 civariydi saat.Bara gittik, reggae esliginde dogum gununu kutladik.Dostlar ile seyahat etmenin kotu tarafi biraysel karar alamiyorsun.Yani ‘bilader siz girin bara, ben kapida beklerim sizi’ diyemiyorsun.Adamlar bilmem kac kilometre yol getirmisler, e bir de dost olmussun 3-5 liranin hesabini yapmiyorsun.E dedim madem oyle, dibine vurduk eglencenin 🙂

Ertesi gun Albon’un uykuya, benim yalnizliga, Ramiro ve Alan in ise yola devam etmeye ihtiyaci vardi.Albon ile tekrar bulusuruz diye dusunduk ama beceremedik.Sanirim 4 gece kaldim Bariloche’de.Sabah dolasiyorum, hava kararinca gol kenarina gidip, cadirimi kurup rahat rahat uyuyorum.Burada kimse ‘hop ne ediyorsun bilader orada’ demiyor.Herkes kendi isine bakiyor.Bariloche’nin meydanindan bir gece fotografi

Burada duvar resimleri, Turkiye’deki gibi sakincali gorunmuyor siyasilerin gozune.Burada insanlar dusuncelerini ozgurce duvarlara resmediyorlar.Bariloche biraz turistlik bir yer, oyle cok fazla toplumsal farkindalik yaratacak resimler yok.Yine de keyif aliyorum bolca.Sanki resim sergisi geziyormus gibi hissediyorum kendimi 🙂

Bu da Bob Marley 🙂

Her yerde resim var… Ve insanlar hic de rahatsiz gorunmuyorlar 🙂

Burasida bir tarihi kilise.Ne muzelere ne de kiliselere merakli olmadigimdan benim pek ilgimi cekmedi ama, merakli olanlar icin cekeyim dedim fotografini.

Cok genis bir parkin icinde bu kilise.Insanlar yayilmislar cimene 🙂

Evet… Gereginden fazla kalmamak lazim bir sehirde.Benim sozcum kalbimdir ve o gitme vakti dedigi zaman, dava kapanmistir 🙂 Yola koyuldum.Otostop yapan iki genc gordum.Yolun karsisindalardi, birinin elinde gitar vardi.Sadece baris isareti yapmakla yetindik birbirimize.Sonra saatler gecti, yurudum yurudum… Bir baktim bizim gitar calan cocukla arkadasi oturuyorlar benim yolumun devaminda.Tanistik 🙂 Sili’li iki genc.Ben yanlarindan ayrildiktan sonra bir araba almis onlari.Ben gitari gorunce, bana bir Victor Jara sarkisi calar misiniz dedim.Hemen calmaya basladi. El Cigaritto… oh be dedim… Sonra yola dustum.Muzigin oldugu yerden ayrilmak benim icin hep cok zor olmustur ama adamlarin ekmegine mani olmayayim, 3 kisi otostop yapmak cok zor.Yola dustum… Yurudum yurudum…

Bir pikap durdu onumde, baktim bizim arkadaslar pikabin icinden beni cagiriyorlar 🙂 sansli hergeleler 🙂 Atladim ben de 🙂 10 dk kadar yolculuk yaptik.Sonra indik hep birlikte.

Victor Jara’nin soyle dostlarim tarafindanda bilinen bir sarkisini calsaydi keske diye dusunup cocuklerdan ayrildigima pisman olmustum.Yakalamisken dedim bir sarki daha istedim.

Bir ulke bir insani boyle guzel karsilar mi? Hanimis benim sponsorlarim, hanimis de hanimis 🙂

Ozgur Sili… Ben geliyorum…

Bolum Vidyolari ;

http://www.youtube.com/watch?v=x4lPTvaRW-k   (patagonya ve cadirim )

http://www.youtube.com/watch?v=04dj90gvbX0  (Yol arkadaslarim 🙂

http://www.youtube.com/watch?v=kdMNGpcKgb4  (Victor Jara karsilamasi iki Sili’li yeni dost)

 


“Bolum 4 / El Chalten & Bariloche – Arjantin / Por Favor (LUTFEN)” için 7 yanıt

  1. Gunesin evi yok, o baska yere gidiyor. Nereye? Söyler misin POR FAVOR :))

  2. Hayatta onca başardığını zanneden var ki? Bence gerçek başaran sensin… özgürlük hayallerine ulaşmak değil mi..

  3. YİNE PEK HOŞ YAZMIŞSIN FEYYAZCIM ŞİMDİ NERELERDESİN

  4. Yavuz Ergun; Meyvenin kokusunu size ulastirabiliyor muyum?

    Cihan dost; Bir cumle daha soylemek icin degil, bildiklerimi bulmaya geldim.Senin de bildiklerin bunlar… Iimiz icin buluyorum dostum…

    Aytac; Yasiyorum 😉

    Babacan dost Ahmet; hayatta tek amacim mutlu olmak… Basardim ve alabildigine buyuyor mutlulugum.Dilegim sizlerin yuzlerinize mavi surmek…

    Tasdelen ; Ozgurluge selamlar soyledik birlikte… Agizdan cikan Erkan Ogur sarkisi olsa da, gozlerimiz gitmek der durur, duramaz…

    Tugba ; Size gonderdim.Eline tutusturdum sevgimi… Cicek actirsin diye dostlarimin bahcesinde 😉

  5. Feyyaz teşekkürler,
    içimizdeki külleri karıyorsun, tekrar alevlenecek ..

  6. It’s really great. Thank you for providing a quality article. There is something you might be interested in. Do you know ? If you have more questions, please come to my site and check it out!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir