Yaşasın Yaşam İzmir-Aydın

Ege’ye de geldik… İzmir’i hep merak etmişimdir, bil hassa kızlarını (aramızda kalsın 🙂 )

İzmir

İzmir sınırları içinde girdikten sonra aşırı hız sonucunda meydana gelen bir kazanın izleri vardı yolda… Ve bu farkına varmamı sağladı, sağlıgımın… Artık daha dikkatliyim…

Menemen’e girmek üzereyken yine bir yangınla karşılaştım.Hemen 177’yi aradım.Yangından haberleri varmış.ekip yola çıkmış bile… Arkama baka baka devam ettimm İzmir’e doğru…

Şu trafigin berbatlığına bakar mısınız? Yaklaşık 40 kg yükümle geçmeye çalışıcam bu yoldan…

2. Ana Jet Üs KOMUTANLIĞI 🙂

İşte İzmir göründü… Martılar karşıladı beni.Hoşbuldum çok hoşbuldum…

Vapurla karşıya geçiyorum.Trafikten ve bütün o karmaşadan sıyrılmak için.Deniz hep olmalı arkadaş…

İzmir’li dostlarım bu anıtı bilirler… Bu anıt benim için çok önemli bir anıttır… İlerici insanarla aynı havayı soluduğum için İzmir’i ayrıca seviyorum…

O gün kamp için bir yer ararken, bir bayan durdurdu beni… Turumu sordu, konuştuk ayak üstü. Bisikletciler.com un sahibi Aylin Koç… Bi kahve içelim diye anlaştık, sonra tatlı dili, zarif kişiliği ve on numara şekerligi ile eşi Hakan Koç, beni müsafir etmek istediler 🙂 haliyle o güzel ailenin sıcaklığıyla ısındım o gün… Sonra İzmir’i gezdirdiler bana…

Aylin abla… Harika bir insan, iyiki çevirmiş beni yolda 🙂

Evet size Türkiye turunu planlarken kafama koydugu bir hayalden bahsetmek istiyorum… Turun rotasını çıkartırken, harita üzerinde 5 tane küçük ada gördüm.Ve dedim ki ”ben tam bu adaların karşısında, sirtaki eşliğinde rakı içicem” .Hayatımda hiç rakı içmemiş birisi olarak böyle bişeyi neden söyledim bilmiyorum 🙂 İzmir,adalar,yunan müzigi ve rakı bi konseptti benim için 🙂

Hayalimi gerçekleştirdim.Güvendik köyünün alt kısmında kurdum çadırımı.Gece ufaktan demlendim.Sabah saat 06:00 sularında su manzarayla merhaba dedim güne, güneşe… İnanılmaz mutluydum…

Şu suratıma bakar mısınız? bu kadar olabilir… Mutluluğun tarifi…

Evet  aylardır internet üzerinden konuştuğum arkadasım Özgü bana eşlik edicek.İzmir’den Bodrum’a kadar… Lastigimin patlağını yaparken fotograflıyor beni…

Özgü ile İzmir’e veda ediyoruz… Tabi o meşur ama bir o kadar görünmez güzel kızlarına da 🙂

Çok eğleniyoruz dostum Özgü ile 🙂 şarkılar türküler…

Seferihisar’da bi petrol ile görüşüyoruz.Hemen yer gösteriyorlar… Karşılıklı kuruyoruz çadırları.Bide çorba yapıyor Özgü 🙂 müzigimiz de var…  Bizden iyisi yok.

Peh…

Sabah bir gazla başlıyoruz güne… ‘abe dana, dana , dana… esmer dana, sarışın dana…’  diye başlıyor şarkı 🙂 biz de eşlik ediyoruz.Ho ba…

Ovvvv İşte mavi… Ona hayranım…

İŞte ben 🙂 kendimi de seviyorum bazen 🙂

Akşam pek rahat uyuyamadı dostum, bende rahat uyumaya alışık değilim zaten.1 aydır temiz uyumadım desem yeridir 🙂

Sıcak canımıza okuyor.Cıbıl bir vaziyette yol alıyoruz bi süre 🙂 İzmir’e veda ederken 🙂

Aydın

Artık Aydın sınırları içindeyiz… Haydi bakalım.Bir aydınlanma beklemiyorum ama kuşadasını merak ediyorum sadece 🙂

Yol üstünde tatlı biryer…

Kuşadasına girdik.Bu arada bagajımın kırıldığını fark ettim.Canım sıkıldı ama gülmeliydim, çünkü maceranın tam ortasında hiç bilmediğim biryerdeydim…

İşte Kuşadası… Çok kalabalık 🙁 anlaşılan kuşlar göçeli çok olmuş…

Zar zor bir aleminyum kaynakçısı buluyoruz Kuşadası sanayisinde. 20 TL ye ufacık bi aynak yapıyor herif.Yola düşüyoruz tekrar…

Söke düzlüğünde incir satıyorlar sepette, hemen alıyoruz… yiye yiye çıkıyoruz koca bi rampadan 🙂

İncir bitiyor, eti burçak koyuyorum yerine 🙂 O zamanlar burçak çok moda 🙂

Müzigimiz devam ediyor, Erkin Koray… Mutlu mesut ilerliyoruz Muğla’ya doğru…


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir