Sunay Akın’dan…

AİLE BOYU

Ezilmiş bir çocukluk benimkisi
bir iskelenin
vapurların yanaştığı yüzüne asılıdır
üç tekerlekli bisikletimin
lastikleri

Annesiz büyüdüm çünkü
yani serçeydim
kar üstündeki
ve arka bahçesinde
kasabın beslediği kuzu

Dudaklarımı,işte bu yüzden
aile boyu
bir şişeye değdirip
içmeyi severim
gazozu.
Sunay Akın

______________________________________________________________

ASANSÖR

Telefon santralleri
beni sana bağlar sevgilim

nükleer santraller ölüme
gökyüzünün nerede olduğunu soran
bir vapur dumanına
yanıt veremiyor hiç kimse

Çocuğunu asma köprüde sallayan
bir annedir İstanbul
ki onun
içi süt dolu
biberonudur Kız Kulesi
soğusun diye suya tutulan

Ne kalem kılıçtan
ne kılıç kalemden üstün olsun
öğrensinler birlikte yaşamayı
örneğin kalem
aşk şiirleri yazsın
ve köreldikçe kılıç yontsun

Yalnız kaldığımız an da bile
alırız insan kokusunu
ıssız adasında
üstünden atamamıştır Robinson
yakalanma korkusunu

Kendi boşluğuna asılı
birer asansörüz aslında
ve ben elimde
taze bir karanfil
sıkışıp kaldım
iki kadın arasında
Sunay Akın

_____________________________________________________________

AYNA OYUNU

Mahalledeki en güzel kızın
duvara aynasından
yansıttığı ışığı
nedendir bilmem
hep ben yakalardım
onca çocuğun
elleri arasından.
Sunay Akın

_____________________________________________________________

BİRARAYA

eşit olmadığı
söylenir insanların
aynı boyda olmayan
beş parmağı gibi bir elin

oysa uzanır
nice yorgun
emekçinin dudağı
su dolu avucuma

elimin
eşit olmayan
beş parmağını
getirince biraraya
Sunay Akın

_____________________________________________________________

CEPHEDE

Aslında ben daha güzel ölürdüm
arka bahçede askercilik oynarken
tahta tüfeğimle toprağa uzanır
annemin sesiyle doğrulurdum hemen
-Çabuk kalk üstün kirlenecek hınzır!

Yerdeyim yine bak anneciğim
n’olur kızma adımı çağır
Sunay Akın

_____________________________________________________________

ÇAĞDAŞ

Afiyetle yiyor
gökten düşen üç elmayı
apartmandaki çocuklar
annemin her gece anlattığı
öykülerin sonunda

Bana ise çöpleri kalıyor
evimiz çünkü bodrum katında
Sunay Akın

______________________________________________________________

DUDAK PAYI

Çay bardağında
Bırakılan dudak payı
Kadar bile
Uzak kalamam
Gözlerine

Yakın olsun isterim
Ellerime ellerin
Yanındaki beton binaya
Yaslanması gibi
Köhne bir evin

Seni bir çivi
Gibi çaktım
Çünkü beynime
Ve toplayıp
Bütün kerpetenleri
Attım denize
Sunay Akın

______________________________________________________________

HEYKEL

Yalnızca ben bilirim
diktatör heykellerine
pislemek için
göç ettiğini
dünyadaki bütün
kuşların
Sunay Akın

______________________________________________________________

JİLET

Kamaralarında çıplak
kadın resimlerinin asıldığı
savaş gemisinden
bozma bir jilet
her traş oluşumda
hem okşar
hem kanatır
tenimi
Sunay Akın

_____________________________________________________________

TİCARET

Çocuk hastanesinin
karşısındaki oyuncakçı
gün geçtikçe artan
kazancı için
şükreder Tanrı’ya

Yem satan ihtiyarın
yıllar önce kanatlarına
taş attığını bilmeden
her sabah aynı meydanda
toplanır güvercinler

Ve kitapçı tezgahının
en önüne sıralanır
bir şairin
öldükten sonra
bütün kitapları
Sunay Akın



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir