iki yakanın çocukları : berkin elvan ve alexandre grigoropoulos

alexberkin
İki yakanın iki farklı evladı, Alex ve Berkin. Aynı dünyanın çocukları. Birbirinden farklı iki çocuk, tek yürek. Berkin kumraldı, Alex sarışın. Alex zengindi, Berkin yoksul, Alex Yunanistan topraklarında yaşıyordu, Berkin Türkiye topraklarında. Alex rock dinleyicisiydi, Berkin rap dinleyincisi. Halkı Alex’e doyamasa da acısını doya doya yaşadı, Berkin’in yasını tutmaya bile izin verilmiyor. Belki de tek ortak yanları gülen yüzlerinden taşan bilgelikleri. -Sırf bu yüzden ikisini de karşı karşıya getirebilsek ayrışacak bir konu bulamayacak kadar temiz olduklarına adımız gibi eminiz.- Bu çocukları katleden ve göz yumanlar sizin hiçbir zaman bu kadar güler yüzlü günleriniz olmayacak ! Sizin susku tavrınıza bile tahammül edemiyoruz, ödersiniz bedelini bir gün sükutunuzun elbet bir gün pişman olursunuz. Daha Onbeş (15 – sayıyla!) yaşındaydı diyoruz, “eylemde ne işi vardı ?”,”sapanla fotoğrafı var ama.” diyorsunuz. İçiniz rahatlayacaksa söyleyelim, Atina’da Onbeş yaşındaki silahsız bir çocuğu öldürmek ne kadar insanlık suçuysa, Türkiye’de Onbeş yaşındaki sapanlı bir çocuğu öldürmek de o kadar suçtur !

 

Bir ölümü romantikleştirmek gibi düşüncelerimiz yok. Berkin ne melek oldu gittiği yere, ne de ışık olabilir cennetin içinde. Onun yeri cehennemde olsa bile oynamayı gerektirir, çocuklar gibi gizlice saklanmayı. Yapması gereken ergenliğini yaşarken bazen aşık olmak, bazen yalnız kalmaktı. Bir üniversite kapısından gururla içeri girmekti onun yaşayacağı heyecan. Sonra bir işi olurdu, bir de işten gelince sana aş hazırlayacak eşi olurdu belki. 14’ünde vurulmak kaderi değildi ki 15 yaşında, 16 kilo gözlerini yumdu hayata!

 

?Bir ülkeyi tanımak istiyorsanız, o ülkede insanların nasıl öldüğüne bakın..? demiş adamın birisi. Gözlerinin ışığı sönen insanlar bu çocukların öldüğünü bile göremiyorlar. Çocukların öldürüldüğü bir ülkenin yöneticileri, hangi hakla yastığa başını koyup uyuyabiliyor ?

 

Alexandre Grigoropoulos

6 Aralık 2008’de Atina’da polis Epaminondas Korkoneas’ın silahından çıkan mermiyle katledildiğinde onbeş yaşındaydı. Bu olayın ardından halk suskun kalmayı reddederek öncelikle başkent Atina’da ardından da tüm ülkede polise ve hükümetin suskunluğuna karşı ayaklandı.

Yunanistan başbakanı Kostas Karamanlis Alex’in ailesinden özür diledi, içişleri bakanı Pavlopulos istifa etti. Epaminondas Korkoneas ömür boyu hapse mahkum edildi, ülkedeki hiçbir avukat Korkoneas’ı savunmak istemedi. Okullarda resmi olarak yas ilan edildi. (wikipedia’da 2008 Yunanistan ayaklanması)

Berkin Elvan

Kara kaşlı, kara gözlü kardeşimiz. 16 Haziran 2013 tarihinde Taksim Gezi Parkı protestoları sırasında ekmek almaya giderken polis tarafından atılan gaz fişeğinin başına isabet etmesi üzerine, iki yüz altmış dokuz gün boyunca komada kaldı. Komada kaldığı süre içerisinde 45 kilodan 16 kiloya düştü. 11 Mart 2014 günü hayata gözlerini yumdu. Kara kaşlı kardeşimizin katilinin kim olduğunu bile şu an bilinmiyor. Kolluk kuvvetleri sokaklarda Berkin’in yasını tutan halkına müdahale etmekten çekinmedi.

 

Yaşıtlarının Alexandre Grigoropoulos‘un cenazesinde dağıttığı mektup (tam olarak olmasa da) şöyledir;

“unuttunuz. bizi desteklemenizi bekliyorduk.

biz sizin çocuklarınızız. daha iyi bir dünya istiyoruz. bize yardım edin.

yüzü maskeli teröristler değiliz. hem bilinen hem tanınmayanız. sizin çocuklarınızız. bilinen ve bilinmeyen.

rüyalarımız var, onları öldürmeyin! hatırlayın, siz de bir zamanlar gençtiniz. şimdi para peşinde koşuyorsunuz. sadece vitrini süslemekle meşgulsünüz. şişmanladınız, kelleştiniz, unuttunuz. çocuklarınızı desteklersiniz zannettik, bize ilgi gösterir, ilk kez bir defa olsun bizimle övünürsünüz zannettik. boşunaymış.

sahte yaşamlar sürdürüyorsunuz. başınızı eğdiniz, pantolonlarınızı indirdiniz, ölüm gününü bekliyorsunuz. hayal kurmuyor, aşık olmuyor, yaratmıyorsunuz. yaptığınız tek iş almak ve satmak. her yerde madde ve para var, hiçbir yerde aşk yok, hakikat yok.

gerçek anne ve babalar nerede? sanatçılar nerede? neden bizi korumak için dışarı çıkmıyorlar ?

bizi öldürüyorlar, yardım edin. biz sizin çocuklarınızız.

imza: çocuklar

not : daha fazla göz yaşartıcı bomba atmayın, biz zaten yeteri kadar ağlıyoruz.”

 

Çoğunluğu isimlerden oluşan bir cümleyi tamamlamak için dakikalardır göz yaşı döküyoruz. Şerzan Kurt, Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz, Rozerin Aksu, Mizgin Özbek, Çayan Birben, Sevag Şahin Balıkçı, Ahmet Yıldız, Ethem Sarısülük, Ahmet Atakan, Hasan Ferit Gedik, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Medeni Yıldırım, Mehmet Ayvalıtaş, Berkin Elvan kardeşlerimizin katillerinin (gerçek) adalet karşısında hesap verdikleri günü “öç alınmazsa çocuklar bile birden büyüyebilir” dizesiyle bekliyoruz. Hiç kimse kardeşlerini korumaya çalışan, sokaklarda yumruk sıkıp hak arayan gençlerin uzlaşmasını ve boyun eğmesini beklemesin. Biz bu ülkedeki adalet mekanizmasına olan inancımızı 2013 yılında avukatlar Çağlayan Adliyesinde kolluk kuvvetleri tarafından Themis heykelinin önünde yaka paça sürüklenirken ve gözaltına alınırken kaybettik. Dünden bugüne yaşanan olayların sorumluları yargılansaydı kimse bu kadar öfkeli olmazdı.

Berkin Elvan’ın annesi başta olmak üzere, evladını kaybeden bütün annelere sabır diliyoruz. Başımız ilk defa öne eğildi, kardeşlerimize sahip çıkamadığım ve koruyamadığımız için analardan özür diliyoruz.

sokak çocukları – sokaktaki.com yazarları / 11-12 Mart 2014

 

ozbekaynur
@ozbekaynur
@ozbekaynur
Yaşın ve boyun yürekten ayrı yönde ilerlediğini kanıtlayan kardeşimiz Aynur Özbek’in kaleminden BAKL-11TM\G sınıfı.