Kanlıdivane Turu

‘Gün doğmadan
Deniz daha bembeyazken çıkacaksın yola
Kürekleri tutmanın şehveti avuçlarında
İçinde bir iş yapmanın saadeti ‘ der bir şiirinde Orhan Veli.Bizde, güneşi ve gençliğimizi fırsat bilip atladık bisikletlerimize… Bu seferki rotamız Kanlıdivane.

Yoldaşım Mavi Bulut, tam hak ettiği yerde, denizle göğün tam ortasında…

Sevgi Topluluğu üyelerinden Mustafa 🙂 Do you like apples 🙂 🙂

Ve Agid…

Barış Meydanı’nında buluşup, pedallamaya başladık.Yolumuz yaklaşık 45 km.Agid’in çantasındaki elmaları bir güzel mideye indirdikten sonra, yol üstündeki bir marketten atıştırmalık bir şeyler aldık.Ve bir benzin istasyonundaki küçük parkta biraz enerji topladık 🙂 Keyifli sohbetler başladı tabi 🙂 Bisiklet dostlarımızın kulaklarını çınlattık bol bol 🙂

Birkaç kilometre sonra Kanlıdivane tabelası karşıladı bizi 🙂 Biz Agid’le eğleniyoruz 🙂 (Fotoğraf: Mustafa Öz)

Uzuuuun bir rampadan sonra Kanlıdivane’ye ulaştık.Kocaman bir antik şehir.

Girişte küçük çaplı bir ücret ödedikten sonra, bu inanılmaz diyarı dolaşmaya başladık… Kapıdaki ‘kağıtçı’ adam, bize şu aşşağıda gördüğünüz yer için şunu söyledi ‘ İnsanları aslanlara atıyorlarmış burda’.Kapıda yediğimiz kazıktan sonra bu ‘kağıtçı amca’nın sözüne pek inanmıyoruz açıcası 🙂

Mustafa yerini buldu 🙂

Taaa o zamanlarda nasılda işlemişler kayaları… Hayrete düşmemek elde değil.

Tam benlik bir kapı 🙂 (Fotoğraf: Mustafa Öz)

Ben de Mustafa’yı çekiyorum tabi 🙂

Kanlıdivane’den bir kaç kare.

Benim boyum 190cm, yapıların ne kadar büyük olduğunu anlamışsınızdır 🙂

Manzara karşısında etkilenmemek elde değil. (Fotoğraf: Agit Salman)

İşte Agid… Geleceğin MTB şampiyonu.

Musatafa tarihin içinde kayboldu.Kendini mi arıyor aceba? 🙂

Çukurun büyüklüğüne bakar mısınız?

Bu taşları, o devirde, nasıl böyle dizebilmişler hayret doğrusu.Bunun hakkında biraz konuşup fikir üretiyoruz ama bir türlü akıl sır erdiremiyoruz.

O dönemde kullanılan antik yol…

Adamlar işlerini biliyorlarmış valla, deniz manzaralı imparatorluklar falan 😀

Aktüel ışık ve Mustafa’nın aydınlık yüzü birleşince güzel bir fotoğraf çıkıyor ortaya 🙂

Çiçek açan ağaçlar… Yaşamı simgeliyor.

Burası kabirmiş yazdığına göre.İçine girdik baktık.Özel bir mekan olduğu belli ama, tam anlayamadık doğrusu.

Yavaştan yol almak lazım diyoruz ama bir türlü  gitmek gelmiyor içimizden…

Agit’in hiç gidesi yok 🙂

Ama kandırıyorum sonra onu 🙂 Güneş gitmeden sıcak yuvalarımıza dönmeliyiz 🙂

Neşemiz, bir an için bile eksilmedi.Görüyorsunuz, kocaman gülüşler yazıyoruz biz de tarihe…

Bu parçayı çook beğendik.Taşlara dokunduk birazcık, hissettik…

Bu heykellere ne demeli?

‘Kağıtçı’ amcamız 😀

Öglenden artakalan nevaleleri yiyoruz bi güzel.Malüm yaklaşık 45 km yolumuz var.

Hoşçakal Kanlıdivane.Yine geliriz 🙂

Eveeeet bu turun son fotoğrafı meşhur rampamız.İniş ve çıkışlarla dolu hayat.Direnmek lazım azıcık.
Mustafa’ya ve Agid’e teşekkür ediyorum katıldıkları için.İşlerinden dolayı gelemeyen arkadaşlar da üzülmesinler.Biz size anlatırız yahu 😀

Sevgiylekalın…



“Kanlıdivane Turu” için 7 yanıt

  1. ayağınıza sağlık 3 değerli insan,
    hedefinize ulaşmanın ve yolda olmanın mutluluğunu bir kez daha tatmışsınız.
    biliyorum ki havalar ısındığında ve kaldırılmış bisikletler çıktığında daha kalabalık bir gurup olacak.
    fotolar güzel, yorumda teknik bir sıkıntı var!!!

    şaka şaka
    görüşmek üzere….

  2. Feyyaz mükemmel bir gezi daha. Ya bir türlü gelebilmek kısmet olmuyor :@ O gün Kıbrıs’a gitmek zorunda kaldım gelemedim. Neyse umarım bir dahaki geziye gelebilirim 🙂

  3. Feyyaz teşekkür ederim her şey için. Popo acısı hariç çok güzel bir gündü 🙂
    En kısa zamanda tekrarlayalım.
    Görüşmek üzere.

  4. nasılsın feyyaz sitene bugün girdim cok begendim simdi nerdesin neler yapıyorsun adımı söylemim gerek yok ama tanıyorsun hast sana iyi yolculuklar

  5. Merhaba. Facebook’daki nü fotograf bana ait.Oradan yazabilirsiniz.
    Sevgim ve yüregimle.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir